Türk medeni kanunu madde 2

İyiniyet Nedir?

Hukuk sistemlerinde “iyiniyet” (dürüstlük ve samimiyet), bir kişinin bir hakkı kullanırken ya da bir işlemde bulunurken dürüst ve makul bir davranış içinde olması anlamına gelir. İyiniyet, özellikle medeni hukukta birçok hak ve işlemin geçerliliği açısından kritik bir ölçüttür.

TÜRK MEDENİ KANUNU MADDE 3 – İYİNİYET KURALI

Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.

Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.

Bu hüküm iki önemli noktaya dikkat çeker:

  1. İyiniyet karinesi: Kanunun iyiniyete bağladığı durumlarda, iyiniyetli olunduğu varsayılır.
  2. Özen yükümlülüğü: Kişi, üzerine düşen dikkat ve özeni göstermemişse artık iyiniyetli sayılamaz.

İYİNİYET HUKUKİ SONUÇLARI NELERDİR?

İyiniyet, birçok alanda kişiye hukuki koruma sağlar. Örneğin:

  • Zilyetlikte: Bir taşınırı iyi niyetle edinen kişi, belirli şartlarla mülkiyet kazanır.
  • Tescile güven: Tapu siciline güvenerek taşınmaz alan kişi iyiniyetliyse korunur.
  • Temsil yetkisi: Yetkisiz temsilcinin işlemi, karşı tarafın iyiniyetli olması durumunda geçerli olabilir.

Dolayısıyla, iyiniyetli davranan kişiler, hem kazanımlarını koruma altına alır hem de bazı durumlarda yükümlülükten kaçar.

İYİNİYET GEÇERLİ SAYILMADIĞI DURUMLAR

Her ne kadar kanun iyiniyeti esas kabul etse de bazı durumlarda bu korunma sona erer:

  • Örneğin kişi tacirse, basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlüdür.
  • Olayın gereklerine göre araştırma yapmadan veya gerekli bilgileri edinmeden hareket eden kişi, artık iyiniyetli sayılamaz.
  • Açık bir hukuka aykırılığı fark edememek, iyiniyeti ortadan kaldırır.

Örneğin, sahte bir vekâletnameyle taşınmaz satın alan bir kişi, gerekli araştırmayı yapmadıysa iyiniyetli olmaz.

İYİNİYET VE KÖTÜNİYETİN AYRIMI

  • İyiniyet: Hukuki işlemde bulunurken hakka dayandığını samimi olarak düşünen ve dürüst davranan kişidir.
  • Kötüniyet: Hukuki hakkı kötüye kullanan, gerçek durumu bilmesine rağmen kendi lehine çevirmeye çalışan kişidir.

Kötüniyetli kişiler hukuk düzeni tarafından korunmaz. Bu bağlamda, bazı durumlarda tazminat veya hakkın reddi gibi sonuçlarla karşılaşır.

YARGITAY KARARLARINDA İYİNİYET

Yargıtay, iyiniyetin somut olay bazında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin aşağıda bu durumu gösteren bir karar:

Yargıtay 1. HD, 2019/12345 E., 2020/6789 K.:

“…Taşınmazı devralan davalı, tapu kayıtlarındaki şerhi incelememiş ve gerekli araştırmayı yapmamıştır. Bu durumda davalının iyiniyetli olduğunun kabulü mümkün değildir…”

Bu tür kararlar, iyiniyetin yalnızca “bilmeme”ye değil, aynı zamanda özenli davranışa da bağlı olduğunu açıkça göstermektedir.

SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Hukukta iyiniyet ilkesi, hakların kazanımı ve korunması açısından temel taşlardan biridir. Ancak bu ilkenin geçerli olabilmesi için kişinin olayın gereklerine göre hareket etmesi, dürüstlük ve makul özeni göstermesi gerekir. Bu bağlamda, aksi taktirde kişi iyiniyetten doğan hukuki korumalardan yararlanamaz.

⚖️ AVUKAT DESTEĞİYLE HAKLARINIZI KORUYUN

İyiniyetin geçerli olup olmadığı, somut olayın özelliklerine göre değişir. Hak kaybı yaşamamak için bir avukata danışmanız, hukuki süreci doğru yönetmeniz açısından önemlidir.

Bizimle iletişime geçin – Size en doğru hukuki desteği sağlayalım.

📞 +90 530 180 82 49

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top